Bugun...
İMAMOĞLU YENİDEN BAŞLAMAK İSTİYOR, AMA!..


Fakir Yılmaz Yazıyorsam Sebebi Var
fakiryilmaz323@hotmail.com
 
 

Üçünün başında hemşerilerimin olduğu, İstanbul'un 39 ilçesinin arasında olan ama çok da gündemde olmayan yani Esenyurt ile Avcılar'ın gölgesinde kalan Beylikdüzü'nde kendi halinde gelişmeye henüz başlamış bir ilçenin Belediye Başkanı iken, Kılıçdaroğlu'nun yanına eski il  Başkanını alarak evine gidip "Büyükşehir’e Belediye Başkan adayımızsın" diyerek, 16 milyonluk kentin siyaset arenasına sürdüğü Ekrem İmamoğlu'nun bu gün misafiriydim.
Mahkemedeki 'Ahmak' davası ardından, yeniden cumhurbaşkanı olmak için yerine oturduğu AK Parti Genel Başkanı Tayyip Erdoğan'ın muhtarlarla buluşmasına benzer toplantılar misali önce şu an kendisinin olduğu siyaset arenasında başrol oynayan sağcı, solcu, milliyetçi, muhafazakar tüm  eskileri Saraçhane'ye davet eden İmamoğlu, benim de aralarında olduğum sivil toplum örgütü temsilcileriyle bir araya gelerek kendisine yaşatılan, bilinen konular hakkında bir kez daha bilgi verip, dert yanıp, destek için gelenlere neden söz verilmediğini sormayan İmamoğlu ileydim..
Ahmak davası ardından aldığı ceza sonrası “Saraçhanedeki Sarı Öküz!..” başlıklı yazım ile baktığım İmamoğlu'nu o ilk kez gittiğim saraçhanede bulunan İBB meclisinde oturduğum yerde kendisini izlerken bu adamın Tayyip Erdoğan ile yarışacak bir lider olmadığına üzüldüğümü ama kendi alanını da koruyamadığına karar  veriyordum nedense... 
Bu kararı vermeme neden olan duygunun, bu adamın sağında solunda oturanların yanı sıra bu toplantıyı organize edenlerin, hatta kapıda bizleri karşılayan sekretaryanın kadro olmaktan öte 'sonradan görmeler' şımarıklar veya 'koyun can derdinde kasap et derdinde' tipinde insanlar olmalarıydı sanırım..
Yani İmamoğlu'nun beyin takımı, siyasi ekip arkadaşı ve mücadeleci ruhlu anarşist kimlikli Canan Kaftancıoğlu gibileri değil, saçı boyalı, aldıkları bol maaş ve makam keyfi ile 'salla başı al maaşı' tipindeydiler..


Zaten aralarının bozulduğu söylenen Kaftancıoğlu'da orada yoktu. Kaftancıoğlu'nun yerine vekaleten bakanında milletvekili  adayı olabilmek için istifa etmiş olduğunuda orada öğreniyordum…
Uzaktan olmasa da karşı koltukta kendisini izlerken bir hayli yorulduğunu gördüğüm, adeta terkedilmek üzere olan bir gemi misali yarısı  suya gömülmüş halde olduğunu da görüp, haline içten üzüldüğüm İmamoğlu'nun, asıl çırpınışının ve yeniden çıkış yapma gayretinin, rakip olmak istediği söylenen Erdoğan iktidarıyla değil, kozmik odasında bolca ulusalcının olduğu partisiyleydi sanki..
Çünkü bu ulusalcı tayfanın önce Canan Kaftancıoğlu'nu ardından da çevresini boşalttığının farkındaydı. Konuşmasında her ne kadar başta Soylu olmak üzere iktidara yüklense de bakışları kendisini yalnız bırakan partisine sitem eder gibiydi.
Ve hemşolarına olduğu gibi topluma kapılarını kapatan bizim 3 başkan gibi 5 yılının 4 yılı gittikten sonra sanki yeniden başlamak isteyen ama kendisini anlamayan, sıranın ona geldiğini görmeyen Kılıçdaroğlu'nu arar gibi bakan gözleri, bu kez de dernekleri bile orada olmayan Alevi diasporasına bakıyordu sanki..
Evet, benim dün yapılan özel davet üzerine destek için gittiğim ve Ahmak davasının sonucu ardından 'Saraçhanedeki Sarı Öküz' başlıklı yazıyla anlatmaya çalıştığım dergilerimi verip, TEMPO TV'ye bir kez daha davet ettiğim İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu çok ama çok yalnızdı, Erdoğan döneminde İBB'ye giren hala orada olan fotoğrafçının onca insanın gelip, destek vermek için yanında olduğunu anlatan güzel bir fotoğraf çekemediği, basın odasında oturanların da o odadan çıkıp, yaşananları haber yapma gereği duymadığını gördüğüm dünkü Saraçhane izlenimlerim aynen böyle..



Bu yazı 1393 defa okunmuştur.

YORUMLAR

Henüz Yorum Eklenmemiştir.Bu Haber'e ilk yorum yapan siz olun.

YORUM YAZ



YAZARIN DİĞER YAZILARI

HABER ARA
SON YORUMLANAN HABERLER
ÇOK OKUNAN HABERLER
VİDEO GALERİ
FOTO GALERİ
GÜNDEMDEN BAŞLIKLAR

BUGÜN ULUSAL VE YEREL GÜNLÜK BİR GAZETE ALDINIZ MI?


YUKARI