Yarın 25 Aralık. Hayvan severler Yenikapı’da miting yapmak için bir araya gelecek…
Hayvan katline, hayvana şiddete, sokak hayvanlarına eziyete; yani arada bir sosyal medyadan maruz kaldığımız o kanlı görüntülere ses yükseltecekler.
Evet, birilerinin bu kanlı görüntülere dur demesi gerekiyor gerçekten.
Peki ama sosyal medyadan vicdanlarımızı kanatan o görüntüleri paylaşarak, sonra da bağış çağrısında bulunan her grup masum mu? Gerçekten amaçları sessiz dostların haklarını savunmak mı?
Geçen hafta, yine sosyal medyada Kars’ta Belediye’ye ait Hayvan Barınağında olduğu iddia edilen bazı kanlı görüntüler dolaşıma girdi.
Kars Belediyesi ve Valiliği, söz konusu infiale neden olan görüntülerle ilgili açıklama yaparak, iddia edilenlerin gerçeği yansıtmadığını, yine iddia edilen Barınak’ta hayvana şiddetin söz konusu olmadığını ifade etti.
Ayrıca, birbirinden alakasız yerlerde çekilmiş ölü hayvan görüntülerinin, sanki Barınak’ta imiş gibi birleştirilerek servis edildiğini, dolayısıyla görüntülerin montaj olduğunu da açıkladı.
İki gün sonra bu kez Ağrı’daki Barınakla ilgili benzer iddialar yine aynı sosyal medya hesapları tarafından dolaşıma dahil edildi.
Bu kez de, Barınak’ta ölen sessiz canların ölülerinin çöpe atıldığı iddia edildi.
İki gün sonra da Van. Aaa o da nesi, Van ile ilgili hiçbir olumsuz iddia yok… Acaba bağış mı aldılar?!
Kars’taki iddialar ve açıklama üzerine, bölgede (Ardahan, Iğdır, bazı durumlarda Artvin) aktif çalışan Kars Bölgesi Veteriner Hekim Odası Başkanı Ercan Ödül’e ulaştım.
Ercan Ödül, Kars Belediyesi’nden yapılan açıklamayı doğruladı. O haberi BURAYA bırakıyorum.
Özetle şunları da ekledi:
Bazı hayvan haklarını savunduğunu iddia eden gruplar, her kış Doğu Anadolu’daki bazı illerle ilgili bu tür iddialar ortaya atıyorlar. Doğu Anadolu kışı sert geçen bir iklime sahip. Maalesef ki, sahipsiz hayvanlarla ilgili ölümler meydana gelebiliyor. Ancak burada kasıtlı bir ihmal söz konusu değil. Barınaklar ise elinden gelenin fazlasını yapıyor, kapasitesinin üzerinde çalışıyor. Zaman zaman vatandaşın yaptığı ihmaller barınaklara mâl ediliyor. Kars, büyük bir il değil. Buna rağmen hem Belediye hem de kendileri Oda olarak çevre illerin sorunlarına da yetişmeye çalışıyorlar, üstelik de bunu yeterli olmayan teknik altyapı ile gerçekleştirme gayreti içerisindeler. Yakın zamanda yapılan Barınak Kars ve yakın çevredeki iller için büyük bir avantaj. Bu tür asılsız iddialar ancak burada yapılan canhıraş çabaları karalar. Özellikle kış ayları fırsat bilinip ortaya atılan bu iddialar bağış toplamak için. Cumhuriyet Savcılığına yapılan suç duyurusu üzerine Emniyet konuyla ilgili inceleme başlattı.
Ardından, Ağrı’daki iddialarla ilgili Ağrı Belediyesi Hayvan Barınağı Sorumlusu Veteriner Ömer Belli’ye ulaşıyorum.
Ağrı’da çekilen 4 kare fotoğrafın birinde Barınak girişinden bir görüntü, diğer üçünde de çöplükteki hayvan ölüleri var idi. Ömer Belli, çöplüğün şehrin bir ucunda, Barınağın diğer ucunda olduğunu, söz konusu fotoğraflarda da zaten ölü hayvanlarla barınağın bir arada bulunduğu bir görsel olmadığını ifade etti. Ayrıca, hayvan ölülerinin her ne hikmetse, bir siyah bez üzerinde çok düzenli bir çerçeve oluşturularak fotoğraflandığını da kaydeden Belli, Ercan Ödül’ü destekler biçimde; bu tür iddiaların özellikle sert geçen kış aylarında ve her ne hikmetse miting öncesi dönemlerde ortaya atıldığını söyledi. Barınak ile çöplük görsellerinin bir alâkası olmadığı gibi, çöplükte ölü halde gösterilen hayvanların da yine barınakla ilgisi olmadığının altını çizen Belli, doğal yolla ya da vatandaş eliyle meydana gelen ölümlerin barınakla ilişkilendirilmesinin de doğru olmadığını ifade etti. Belli ayrıca, özel bir şirket tarafından işletilen çöplüğe çevre ilçelerden de çöp getirildiğini, dolayısıyla hayvan ölülerinin pekâlâ çevre ilçelerin çöplüklerinden karışarak da oraya getirilmiş olduğunu belirtti.
Ayrıca Ömer Belli ile Ercan Ödül, 5199 sayılı Hayvan Hakları Koruma Kanunu kapsamında, Barınakların görev tanımlarının; ihbar edilen hayvanları toplayarak geçici süre ile bakım ve tedavisi ve gerekiyorsa kısırlaştırması yapıldıktan sonra tekrar doğal ortamlarına salmak olarak çerçevelendiğini hatırlattı.
Belli, Van’da neden böyle iddiaların dolaşıma dahil edilmediğinin de sorgulanması gerektiğini sözlerine ekledi.
Bu görüşleri aldıktan sonra, söz konusu iddiaları yayan mecranın internet sitesine ulaştım ama iletişim numaralarına bir türlü ulaşamadım. İnstagram hesaplarına yazdım, 3 gündür geri dönüş alamadığım gibi mesajım da görülmedi. Adresi inceledim, Ankara’da bir sanal ofis…
Sanal ofisler yasal elbette. Ama iletişim numaralarına ulaşılamıyorsa şüpheye sevk ediyor insanı.
Ahh bizim büyük çaresizliğimiz; vicdanımız…
Türkiye, çeşitli insanî yardım STK’larında kandırıldığını öğrendikten sonra, bir de hayvan hakları üzerinden vicdanlarının sömürüldüğünü öğrenmeye hazır değil.
Elimizde bir vicdanımız kaldı, kimsenin onu törpülemeye hakkı yok.
Ayrıca, bu durum sadece vicdan sömürüsüne neden olmaz,
- Doğu’ya yapılan Barınak gibi yatırımlara da gölge düşürür.
- Kısıtlı teknik imkânlarla çalışma yürüten ekiplerin ise şevkini kırar.
- Birkaç rantçı grup yüzünden, tüm hayvan sever grup ve dernekleri töhmet altında bırakır.
Dolayısıyla acilen, bu tür gruplarla ilgili yasal incelemeler başlatılmalı; rant peşinde olanlar ile samimi olanlar tespit edilmeli, hem sessiz dostlarımızın hakları teslim edilmeli hem de vicdan sömürüsünün önüne geçilmelidir…