Demek gidiyorsun...
Zaten hiç gelemediğin o yerden, demek şimdi gitme vakti. Gitmeler ne zor, değil mi?
Bir şehirden, bir gönülden , kalbe hükmeden bir duygudan gitmek,,, nasıl zor degil mi?
ve en sonunda gitmek dünya denilen bu yerden.
Ama en zoru da kendinden gitmek galiba... Gitmelerin en zoru.. kaçmak aslında kendinden..
En olmaz denilen yerde olmaktan kaçmak...
Yavuz Bülent Bakiler'den bir dize geliyor aklıma..
Kaçmalara sığınınca;
"Sözde, senden kaçıyorum doludizgin atlarla,
Bâzen sessiz sedasız, ipekten kanatlarla,
Ama sen hep bin yıllık bilenmiş inatlarla,
Karşıma çıkıyorsun en serin imbatlarla,
Adını yazıyorsun bulduğun fırsatlarla,
Yüreğimin başına noktalarla, hatlarla,
Başbaşa kalıyorum sonunda heyhatlarla,
Sözde senden kaçıyorum doludizgin atlarla.."
Bu gidiş bilesin ki, herşeye veda...
Gidenin yüreği nasıl yorgunsa,
Kalanın yüreği de öyle inan.
Gidemedigi yerlere dalıp gidebiliyor sadece..
Ve biliyor,
Olmazdı, olamadı.
Uzaklarda bir yerlerde yürekte iz bırakanı unutmaman dileğiyle.
Yolun açık olsun güzel adam...