Ve o gün…Ramazan ayı da seçim de gelip çattı.!
Yani günlerdir listelere girip çıktıkları için adeta yalama olan siyasilerin, listeler de tutunup, tutunamayacakları günlere çok az bir süre kaldı.. 
Yani Ak Koyunla, Kara Koyunun meleyeceği gün bugünden daha yakın.. 
Bakalım, kim ‘zaten işim ve gönlüm yoktu bu partide?' diyecek..
Ve bakalım kim  ‘Partim en iyisini yaptı 'beni kurtardı' pardon listeye koymakla güzel yaptı’ diyecek.. 
Çünkü o gün yaklaşıyor ve o gün ve son gün..
Yani 50 bin insanı yok eden, yüzbinleri perişan eden doğal depremden sonra şimdi de siyasi deprem yaklaşıyor..
Her geçen gün biraz daha yaklaşan Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili seçimlerini hangi partinin kazanacağını, hangi adayın cumhurbaşkanı , hangi adayın kendisini ve geçmiştekiler misali ailesini pardon memleketi kurtaracak milletvekili olacak.... 
Bundan önce önümüzdeki günlerde mesai saatine kadar YSK’ya verilecek aday listeleri ardından büyük bir çalkantı yaşanacak gibi görünen partilerin ve memleket sevdalısı (!) vekil adaylarının seçime endekslenmeleri yine bir hafta sürer.. 
Çünkü YSK'ya verilecek listelerle birlikte partilerin hemen hepsinin daha önceki seçimlerde olduğu gibi sarsıntı geçireceği bir gerçektir.. 
Özellikle de İl Başkanını sürpriz şekilde istifa ettirip, seçimi kazanma hesaplarını yapan iktidar partisi AK Parti ve onun bu seçimde en güçlü rakibi olarak görünen CHP’nin aday listelerinin Erdoğan'ın yeniden aday olup olmayacağına karar verecek olan Yüksek Seçim Kuruluna verilmesiyle 9 şiddetinde olmazsa da emekli maaşı gibi 7,5 değil, memleketim Ardahan plakası misali 75 şiddetinde deprem yaşayacakları kesindir.. Ha bu arada dip not; Ben de emekliyim ve dün 7,5 değil, 7 aldım sayın Erdoğan..

Evet ülkeyi sarsan depremler gibi bu sarsıntıyı yani seçim stresini en kısa sürede aşıp, seçime endekslenen ise önümüzdeki seçimlerin galibi olacaktır.. 
Ülkenin en büyük kentinde yakın takibe aldığım ve AK Parti ile CHP’nin kafa kafaya olduğunu gördüğüm bu seçimleri kazanacak partinin diğer hiç birisi olmayacağını baştan belirtirken, en karlının CHP, ayakta kalanın ise iktidar partisi AK Parti olacağı, cumhurbaşkanı adayı çıkarmayacağını ilan edip, adeta gemileri yakan HDP’nin tam da seçim arifesinde kafası karışık, seçmeninin benim gibi çokta tanımadığı, bilmediği hatta 'buda nerden çıktı, yine mi 0. 1, 1.0 oyu olmayan sosyalistlerin dediğimi olacak' dediği  Yeşil Sol Parti ile 11 kenti depremle yerle bir olan doğuda güneydeki oylarını koruyacağı, ama metropollerde ve serhat'ta beklediği oyu alamayacağı, MHP oylarının ise o kararsız seçmenin oyu gibi adeta ortada olduğu, yani ya top yekûn DEVA’ya ya da bir bölümünün CHP’ye gideceğini görüyor gibiyim.. 
Ardahan’da olduğu gibi ülkemin her yerinde ateşli bir şekil de tartışılan genel seçimlerin asıl talihlilerinin ise başta dediğimiz gibi yarın, yarından da yakın bir süre içinde YSK’ya verilecek olan listelerin ardından belli olacak.. 
Haydi bakalım önümüzdeki hafta mesai bitimi ardından kimin yüzü gülecek, kimin yüzü asılıp, kızaracak, hatta çöp olacak..
Kimler ise sağı, solu döküp, gemileri yakacak hatta her seçimde aday adayı olup, aynı marşı söyleyen ama bir türlü aday olamayan Ardahan'daki eczacı gibi aday olmadığı için yine gidip, başka partinin otobüsüne çıkacak hep birlikte göreceğiz.. 
Çünkü yarın 14 Mart Cumhurbaşkanı ve Milletvekili seçimleri için hem aday isimlerinin bulunduğu listelerin, hem de seçim startının resmen verildiği gün olacağı gibi samimi ve samimiyetsiz adayların gerçek yüzünün de görüneceği gün olacak..Yani kısaca 'takke düşecek kel görünecek'..