Her zamanki gibi bir gece daha geç saatlere kadar yazıp, sabaha doğru uyuduğum yatağımda tam uyumuşken nedenini anlıyamadığım bir hisle yeniden uyanıp, oturduğum yatağımda, pencereden dışarı bakarken aslında Sabah olmasına rağmen karanlığın hala devam ettiğini, ama insanların her zamanki gibi keşmekeş içinde bir sağa, bir sola koşuşturduğunu görüp, onları izlemeye koyulmuşken sabahın erken saatinde gelen bir mesaj sesi ile kendime geliyorum.
Ve dışarı dalan gözlerimin beynime gönderdiği duygu dolu mesajların duygusallığıyla telefonuma gelen mesajı okurken sabah hüznüm dağılıyor ve yanı başımda bulunan kuşlarımın da uyanıp, kanat çırpmasıyla kahkahalı olmazsa da gülümsüyorum.
Dışarı bakıp, lamba ışıkları eşliğinde bir başka güzel, adaların izlendiği sahilde kilo verme, kimi daha sağlıklı olma,kimilerinin ise ekmek davası için koşuşturmasını düşünüp, insani duyguları bana yaşatan o atmosferden beni alıp, gülümseten yazıyı okurken benim de içinde olduğum yazının başlığı 'Ardahan ve Las Vegas' idi..
Ama günün ilk yazısını sonuna kadar okuyup, sona geldiğimde, bu yazının başlığının, en sona bırakıldığını görüp, gülüyor ve en sona bırakılan başlığı alıp, başa çekiyordum.
Evet, duyarlı takipçim ve okurlarımdan olan kamu görevlisi okurum yine bir yazı ele almış ve bana göndermiş..
'Aklımız kötümser irademiz ise iyimser olmalı..' diye devam eden ve bugün Ardahan'a baktığımızda inanılmaz bir sefalet var. Tapu yok, imar yok, iskân yok, ama borçlu çok...'diye devam eden okurum, ülke genelinde olduğu gibi Ardahan'da icra dosyaları tıklım tıklım demiş..
Ve bir önceki yazısı gibi bu yazıyı da köşeme alıp, yayınlamamı istemiş..
Ve şöyle devam etmiş..
'Hepimiz Fakiriz. Fakir abi.. Biliyor musun demiyorum biliyorsun hepimiz perişanız..'
Bunlar yetmezmiş gibi geçen gün izlediğim bir yönetici,hayvan pazarında diyor ki; "Ardahan açık et fabrikasıdır. Bu çocuklarda çekirdekten yetişiyorlar.."
Çıldıracağım ya gerçekten çıldıracağım. Çocuklara bakıyorum soğuktan elleri buz tutmuş, kıpkırmızı kesilmiş REX Ahpin ve tezeğin içinde.
Rol model insanların gösterdiği hedef çobanlık. Yani yerel ve Kürtçe adıyla 'Şıwanlık..'
Yani çobanlık...
İnanılır gibi değil.. Ardahan halkı da hâlâ teveccüh gösteriyor şaka gibi.
Bizim Erhan Abi'yi arıyorum. Diyorum ki Erhan abi yollar nasıl?
Diyor ki, Zındare ki! Çamur. Çukur..
.jpg)
Fakir Abi yi arıyorum diyorum ki ; Abi bak senin isminin marka değeri var, sen fenomensin. Ben isminin patentini alacağım, sana 1.000.000 TL ye satacağım...
Diyor ki; Sen al, parayı da bana gönder, isim sen de kalsın..
Şaka gibi. Yani kime neyi anlatacağım? Şaştım kaldım..
Babamın dediği gibi; Fılankes dışarıdan 2 Müslüman çağırın bizim bu halimiz ne olacak?
Efendim geçen gün Tempo TV
'yi izledim Fakir Yılmaz'ın konuğu Meşe Ardahan'ın kaşarı gibi her yıl acımasızca kesilen Çamlarıyla ünlü Köprülü (Goreveng) Belediye Başkanı, ismini bilmiyorum, hatırlamıyorum, tanımıyorum da. Diyor ki, 'Güneş panelleri ile elektrik santrali kurduk. Hem kendi kendini ödüyor hem de 150.000 TL. aylık gelir getiriyor..' dedi. (Yanlış olabilir ama ben öyle hatırlıyorum) Müthiş bir şey. Her şeyden Ari olarak bu Başkan Ardahan Belediye Başkanı olursa herhalde bu vizyon ile Ardahan çağ atlar, Ardahan Altın çağını yaşar. Ya da Cumhurbaşkanı olursa Türkiye..!
Şimdi gelelim esas konumuza.
Ardahan için önerilerimiz, ücretsiz danışmanlık hizmeti veriyoruz. Kes kopyala yapıştır yapabilirsiniz.
1- Ardahanda düz çayırlar nedeniye Golf sahası yapalım. Tiger Woodsu çağıralım.
2- Yalanızçam otelinde kışın devlet başkanlarını çağıralım.. Davos toplantılarına ev sahipliği yapalım.. Ekonomi konuşalım..
3- Uzun kış dönemleri olduğu için Artvin Murgul daki Bakır Madenlerini değerlendirelim. Çelik, bakır, demir Ferro alaşım ile tencere kaşık bıçak çatal üretim fabrikaları kuralım..
4- JRS, GES ve çayırların ortasında geçen ama bir türlü bitmeyen yollar, her kesilen çam gibi doğayı yaralayan olumsuzluklar dolayısıyla artık donmakta zolanan Çıldır Gölü'nün yüzeyini kaplayan ve doğal buz paten sahası olan buz tabakasında bir delik açalım sonra Ukrayna batağına saplanan Rusları çağırıp, Noel gecesinde soğuk suyun içinde çocuklarını vaftiz edecekleri partiler, etkinlikler yapalım. Hem de diyelim ki; Aleksander Puşkin Yüzbaşının Kızı adlı eserini bu gölün kenarında yazdı.. Al sana reklam...
5- Sınır kapılarını sinirlerimiz gibi aldırıp tam açalım.. Ve Kafkasya'daki tüm zengin elitler, eğlenceye düşkün herkesi cezbedip eğlence mekanları açalım. Bölge Fakir abinin yıllar önce gelenlere Nataşa demeyin yarın sizde Nataşa olursunuz dediği yanında belirttiği gibi gont ve sallarla örtülü ahırlarla bir adım ileri gitmeyen bölgeyi 2. Las Vegas yapalım. Bölge dışarıya göç etmesin, TUİK'in yalanı gibi göç alan bir cazibe çekim merkezi yapalım..
6- Tahtadan kızakları unutsak da Kars-Tiflis-Bakü Demiryoluna finans sağlayan Çin'den getirilen Kaykay ve Kızak aletleri ile şehir merkezi ve köylere ulaşım sağlayan Gajkalar gibi tamamen doğaya uygun ulaşım biçimleri için festivaller, hatta Romalılar gibi Arenalarda olmazsa da FormuLaz'la Ardahan balına tat veren binbir çiçeğin süslediği çayırlarda tüm Gajgaların bir araya getirilip, birbirleriyle yarıştığı yarışlar yapalım.
7- Güller açtığı söylenen ama bu yaşa geldiğimden bu yana birini görüp, sevgililerimi kokladığım gibi koklayamadığım güller olmazsa da kent merkezi ve köylerinin yolları gibi yolu yapılamayan, Barak asılı, bir türlü ışıklandırılamayan Şeytan Kalesi'nde Yazarlar Günü düzenleyelim Hasan Sabbah'ın Alamut Kalesi gibi Amin Maalouf gelsin. Sarp Kale görsün.
8- Suyu iki köyün arasında kalan, 19 köyüne ve Hoçvan ovasına hayat vermeyen diğer yanıyla Çıldır Gölünü besleyen Kısır Dağı eteklerine doğal soğuk hava depoları kuralım. Hala antrepo yapılmayan buraya Trans Kafkasya ticaretinde lojistik üs kuralım..
9- Dağlarda ve ovalarda yetişen bin bir çiçeği ve bitkileri toplanıp, parfümeri, ilaç sanayi veya kozmetikte kullandıralım..
10- Yeni ve orijinal su markası kurup, Kura Nehri, Hanak çayı gibi boşa akan suyumuzu ekonomik bir değer haline getirip, pazarlayalım..
Hiçbir şey yapamıyorsanız Fakir Abi'nin dediği gibi; Tren gelmiş hoş gelmiş... Kanopi kurun...!