Yapıldı yapılacak denen ve yapılmasına çok kısa bir süre kalan seçimler öncesi, biz de karınca kararınca ve yok imkanlara rağmen bir çok ünlü ünsüz haber ajanslarından önce haber vererek, gazetecilik görevimizi yerine getirdik diye düşünüyorum.
Bu haberleri verirken öncelikle kimin kazanacağından çok hangi partinin hangi adayla CV'leriyle birlikte ipi göğüsleyeceğini, yorumunu  bırakarak siz okurlara sunduk.
Öncelikle memleketim Ardahan'da aday adayı olanları ilan ederek tanıtmaya çalıştığımız bu süreçte dikkatimi çeken en önemli konu bu seçimlerde kadın aday adaylarının bir hayli yoğunluğu olurken kadınların da erkek adaylar gibi eşlerini yanına almadan biz gazeteciler vasıtasıyla kendilerini ve aday oldukları takdirde yapacaklarını uzun uzun kamuoyuna anlattıklarını izledik. 
Kiminin hiç görmediği memleketteki otellerde, kimilerininse genel merkezlerin olduğu Ankara’daki otellerde kamp kurduğu ve memleketi kurtarmaya çalıştığı bir sürecin daha geride kaldığı günümüzde tartışılan diğer bir konu da kimin, kimin adayı olduğu tartışmalarıydı..

Kimisi 'çantacı',  kimisiyse 'yerel aday' adayı olduğu bu yarışta finale kalanların belli olacağı önümüzdeki pazar günü biz de TEMPO TV'de Gazetecilerle Gündem adlı programda canlı yayında bu yarışı kazanan adayları takip edip, anında sizlere bildirmeye çalışacağız. 
Şimdi gelelim başlığımıza;
Efendim bu süreçte yani seçimlerin ilan edilip, meclisin fesh edilmeden mevcut milletvekillerinin milletvekili rozetiyle rakipleriyle yarıştığı bu yarışta benim gibi geride kalanlar yani aday olduğu halde aday gösterilmeyenler, aday olmadan çağrılıp aday gösterileceğini bekleyenler yine eli boş döndüler. Zira "benim bir gözüm kör senin iki gözün kör olsun" düşüncesinde olanların sayısı aday adaylarından daha fazlaydı. 
Yani örnek olarak "Ya Fakir Yılmaz'dan aday olsun, Fakir Yılmaz'la bu seçim kazanılır" diyenlerden, demesi gerekenlerden daha çok 'Fakir Yılmaz olmasın da ben de olmayayım' diyenler önceki seçimlerde olduğu gibi bu seçimde de bayağı  çoğunluktaydılar. 
Şimdi soruyorum;
Vilayet olduğundan bu yana biri hariç, o da seçildikten sonra Ardahan'ı terk eden, bu kentin şimdiye kadar seçilmiş milletvekillerinin hepsi çantacı olurken yetmedi belediye başkanlarının da çantacı olduğunu görmezden gelip, sözde 'yerel aday' isterlerken asıl dertleri ve hainlikleri, 'Fakir Aday olmasın da kim olursa olsun' düşüncesindekiler aslında çantacı isteyenlerdir. 
Çünkü "benim gözüm kör, seninki de kör olsun" diyenlerin yani kobuk yiyenlerin memleketidir benim lobiyi lobye sanan memleketim Ardahan..